4 Ocak 2014 Cumartesi

HALİMİZ AHVALİMİZ

Çocuk dediğin büyüdükçe yoruyormuş insanı...Hani o emmek için uyandığı gecelerin yorgunluğunu arar oldum desem yeridir.
Günümüz sabah 8 gibi başlıyor. Kahvaltı hazırla yedir derken saat oluyor 9,30...Bu arada İrem kız "Canım Kardeşim"i izlemezse ağzını açmıyor. Her yemek saatinde bilgisayardan artık repliklerini ezberlediğim meşhur çizgi filmimizi açıyoruz. Saat 10-10,30 gibi sabah uykumuza yatıyoruz. Sallamadan uyutamıyorum zaten artık denemiyorum da! 11 aylık olana kadar dönem dönem bozulsa da kendi kendine uyuyordu. Ama yok hastalandı yok diş çıkarıyor derken büyüdükçe uykuya alıştırmak zorlaştı. Ben ne zamandır eski usul ayağımda sallıyorum.
Derken saat 12 gibi uyanıyoruz...Çorba faslımız başlıyor. Yemeklerini en az 20-30 dakikada yiyor.Yani  gün içinde yemeğe ayırdığımız zaman oldukça hatırı sayılır...
Yemekten sonra dur durak bilmez oyunlarımız başlıyor. Birlikte yakalamaca oynuyoruz. Henüz yürümeye başlamadığımız için bunu emekleyerek yapıyoruz:))))) Küpleri üstüste dizip yıkıyoruz, legolarla oynuyoruz. Yürüme antremanı yapıyoruz. Yan komşunun oğluyla oynamaya gidiyoruz. Müzikli oyuncaklarımızı açıp öne arkaya sallaarak dans ediyoruz.(Aslında bunu için müzüğe gerek bile duymuyor her türlü ritmik sesi kullanıyoruz:)))) Meyvemizi yedikten sonra saat 16,00 gibi yatıyoruz. Ben de bir "oooh" çekiyorum ama çoğu zaman ben de İrem kızla uyuduğum için bu 1,5-2 saatlik zamanın nasıl geçtiğini pek anlamıyorum. Uyandıktan sonra istisnasız her gün sütlü tarhana çorbamızı içiyoruz yoğurt yemediğimiz için..Akşam babamız gelene kadar yine ordan oraya koşturuyoruz...
Ben yemek yapıyorum. İrem mutfak dolaplarını karıştırıyor mesela...Ben nerdeyim o da orda...Tuvalete gitmeme bile tahammülü yok gelip banyonun kapısına vuruyor:)
Babamız gelince akşam yemeği İrem'in bakımı muhallebi yeme ritüeli veee saat 22,00 civarı yatma faslı...
Yazarken yorulduğumu farkettim. Hakikaten dolu dolu geçen bir günümüz var...Onun uyuduğu minik zaman dilimlerinde bitmek bilmez ütülere, temizliğe,kitap okumaya hatta spor yapmaya vakit ayırıyorum ve gerçekten ama gerçekten çoook yoruluyorum.
Ne zamandır yazamamıştım bu iyi oldu.
Takip edenler için:
Gönüllü annelik başvurumu henüz yapmadım. Dedeyle babaannenin gelmesini bekliyorum zira sabıka kaydı vs. gibi prosedürleri var. AÇEV'e başvurmuştum eğitmenlik için ama ona da illa ki hafta içi vakit ayırmak gerekiyormuş İrem'e bakacak kimse olmadığı için o da kaldı. Ben de sağdan soldan arkadaşlardan, onların arkadaşlarından çocuklarının artık giymediği kıyafetleri ve ayakkabılarını derledim topladım "KARDEŞİNİ SEÇ" internet sitesinde kayıtlı Elazığ'dan bir öğretmenle görüştüm, okullarının ihtiyaç listelerini istedim. Bendekiler arasından işlerine yarayabilecek kıyafetleri seçtik ve canım komşumla birlikte arzu ettikleri kırtasiye malzemelerini de alıp bu hafta kargoyla göndereceğiz.
Yardım faaliyetlerimiz artarak devam edecek...
Sevgiyle....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder