26 Mayıs 2013 Pazar

1 DAKİKA BOŞ VAKİT YOK!!!!!!!

Yakında "İstanbul'a Veda Partisi" düzenleyeceğiz. Henüz detaylarını düşünemedim. Bu fikir bugün Caddebostan sahilde gezerken birdenbire ortaya çıktı. Laf aramızda tayin oluyoruz diye bir dakikamızı bile boş geçirmek gelmiyor içimizden:)))

Redbull Uçuş Günü etkinliğini seyretmeye gittik. Sabah uyanamayınca geç kaldık asıl gösteriyi kaçırdık ama güzel havanın tadını çıkardık. Yine ayaklarım şişti. Bileklerimdeki bu sızıdan keyif almaya başladım aslında. Güzel bir günün tadı ancak böyle çıkar!!!!!!

İrem kız bile eve girmek istemiyor...Arabada sıkış tepiş üstünü değiştirmeye, yolda, restoranda, hatta sahilde çimlerin üzerinde yemek yemeye, biz uzuun yürüyüşler yaparken bebek arabasında veya kangruda uyumaya alıştı. Odasına uyutmaya götürünce ağlıyor epey uzun sürüyor uykuya dalması. Ben de pes etmek üzereyim onu sallamaktan. Yarından tezi yok Ferber bizi bekler diyorum ama bakalım:)))

Sahil gezisinin ardından Fenerbahçe Orduevi'nde birşeyler atıştırıp dönüş yoluna koyulduk. Misafirlerimiz gelecekti. Allahtan yabancı değiller, benim neredeyse 20 yıllık arkadaşım. Yoksa çok ayıp olurdu çünkü içeri beraber girdik:))) Vallahi biz çocuktan önce böyle geç kalmıyorduk hiçbir yere şimdiyse buluşma vaktine +1 saat eklemek gerekiyor.

İrem kız'ın bugünkü misafirleri Mine Ablası ve Serbay Abisiydi. Henüz çocuk sahibi olmamış arkadaşlarımız için "Teyze" "Amca" tabirlerini kullanmıyoruz, çocuk sahibi olunca bu tamlamalara terfi edecekler bugün öyle karar verdik:))) Serbay Abisi kızıma bir isim taktı "Balköpüğü". Çok hoşuma gitti, İrem kıza da çok yakıştı bence.

Bugün bütün bu güzellikler olurken perde arkasında deli gibi çalışan bir kadın vardı. Ben!!! Bir yandan çocuğun kıyafetlerini ütülüyorum, bir yandan günlük menüsünü planlayıp hazırlıyorum. Altını değiştirip bakımını yapıyorum. Bir yandan etraftaki dağınıklığı toparlamaya çalışıyorum. Bir oraya bir buraya koştururken kendim de giyinip saçımı toplamayı başarabiliyorum. Misafirlerimiz gittikten sonraysa çocuğu yedirip yıkıyorum ve uyusun diye mücadele veriyorum. Mücadele diyorum çünkü yapacak  dünya kadar işimiz olduğu zamanlarda bu çocuklar neden huysuzluk yapıyor işte onu anlayamıyorum:))) Yemek yapıyorum, çamaşırları yıkayıp asıyorum sonra bir bakıyorum tam 4 saat geçmiş ve gece olmuş...Aslında bir kaptırsam ütüyü de bitiririm ben ama kendime dur diyorum.
Geçenlerde annemle alışveriş yaparken "Kızım sen hızlanmışşın" dedi,
"Öyle mi, nerden anladın?"
"Kabinde kalma süren kısalmış" :))) Demek farkında olmadan kabinde kıyafet denerken bile bir çırpıda soyunup giyiniyormuşum :)))

Velhasıl kelam, anne olmak sadece sabırlı olmayı değil, aynı zamanda hızlı ve pratik olmayı da gerektiriyor. Ama bu  özelliklere sahip değilseniz sorun değil. Hepi topu bir iki ay zorlanırsınız. Zira bu kadının anneliğe evrilmesidir ki, zordur ama çok güzeldir...
Mutlu kalın!!!!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder